Köpeklerde bakım ve besleme

Köpekler fırsatçı tüketicilerdir. Bu hayvanlar farklı beslenme yöntemlerine ve birbirinden farklı yem maddelerinin sindirimine olanak sağlayan bir sindirim sistemine sahiptir. Köpeklerde de sağlık, uzun ömür ve verimlilik, ancak yaşamları boyunca uygun bakım ve besleme koşullarının sağlanması ile söz konusu olabilir.

Genel/Temel Beslenme İlkeleri

Köpekler, sınıflandırmada etçil olarak kabul edilseler bile bitkisel kökenli yem maddelerine de önemli ölçüde alışma özelliği gösterirler. Hatta, ülkemiz kırsal kesiminde beslenen çoban köpekleri “yal” adı verilen buğday unu ve kepeğe dayalı bir karışım ile beslenmektedir.

Köpekler; (a) serbest, (b) zamanı veya (c) miktarı sınırlanan yemleme yöntemleri ile beslenebilirler. Yöntemin seçiminde, (a) hayvan sahibinin günlük programı, (b) beslenecek hayvan sayısı ve (c) hayvana verilecek mamanın formu ve kalitesi gibi etmenler belirleyici olur.

Köpeklerin beslenmesi aşağıdaki temel ilkelere dayanır:

-

Köpeğiniz mümkünse aynı saatte, aynı yerde, aynı kişi tarafından beslenmelidir.

-

Bozuk, sıcak/soğuk yiyecekler, sivri uçlu kemikler, balık kılçıkları verilmemelidir.

Kaliteli kuru mama veriliyorsa ilave sofra artığı tarzında yiyecekler kesinlikle verilmemelidir.

-

Öğünden artan mama kabındaki yiyecekler bir süre (1.5 saat kadar) sonra hayvanın önünden uzaklaştırılmalıdır.

-

Taze ve temiz su günde 3 kez ya da serbest olarak verilmelidir.

-

Öğün aralarında başka yiyecek verilmemelidir.

-

Büyümekte ve laktasyonda olan köpeklere daha sık aralıklarla mama verilmelidir.

-

Mama ve su kapları temiz olmalıdır.


Köpeklere verilecek diyetin miktarı ve nitelikleri, (a) hayvanın gelişme dönemi ve (b) fizyolojik durumu ile (c) diyetin kimyasal bileşimi gibi faktörlere göre değişir.

Yavru Köpeklerin Beslenmesi

İlk iki hafta içinde vücut sıcaklıklarını korumada güçlük çeken köpek yavrularına (enik) ılıman bir ortamın sağlanması büyük önem taşır. Bu amaçla çeşitli yollar izlenebilir. Oda sıcaklığının 30 °C dolayında tutulması ya da oda sıcaklığının 21°C dolayında tutulup hayvana ek sıcaklık sağlanması gibi. Oda sıcaklık derecesi, her hafta 3°C kadar indirilerek, doğal çevre sıcaklığına kadar düşürülür. Yeni doğan yavrular için, içinde sıcak su bulunan bir termoforun bir havlu ile sarıldıktan sonra yavrunun altına konması oldukça pratik bir uygulama olabilir.

Emzirme: Yavruların hareketleri iyi gözlenmelidir. Böylece yavrunun sağlığı ve genel durumu hakkında önemli bilgiler edinilebilir. Yavrular, genellikle emme süresi içinde her hafta doğum ağırlığı kadar ağırlık kazanırlar. Bu durum, ilk hafta biraz daha az, son hafta ise biraz daha fazla olabilir. İlk 6 hafta içinde yavrular yaklaşık olarak her kg ergin ağırlık başına 2-4 g ağırlık artışı gösterirler. Yani, ergin ağırlığı 10 kg olan bir köpeğin yavrusunun günlük ağırlık artışı 20-40 g kadar olur. Yavrular; yaklaşık 4 ay sonunda ergin ağırlıklarının yarısına, bir yıl sonunda da ergin ağırlığına erişirler.

Kör ve sağır olarak doğan köpek yavruları (enik), ikinci hafta içinde görme ve işitme duyularını kazanırlar. İlk hafta içinde sık sık meme emer ve uyurlar. Beslenme açısından, yeni doğan yavrunun ilk 24 saati, belki de yaşamının en önemli kesitidir. Bu dönemde yavruların annelerini emmesi (kolostrum alması) mutlaka sağlanmalıdır. Kolostrum yavrunun bağışıklık sistemini güçlendiren antikorlar ile enerji, protein ve A vitamini gibi temel besin maddelerini yüksek oranda içerir. İlk doğumunu yapan anne ve yavrular üzerine özel olarak eğilmek ve yavruları annenin memelerine yaklaştırmak gerekir. Küçük ve zayıf yavrular emmeye özendirilmeli ve anne hayvanlar hırçınlık gösteriyorsa yatıştırılmalıdır. Sağlıksız/zayıf yavrular ile özel olarak ilgilenmek ve annelerini emmelerine yardımcı olmak onların yaşama şansını artıracaktır.


Yeni doğmuş yavrular elle beslenmez. Çünkü, anneler bu işi kendiliğinden yapar; ancak onlar memeye yönlendirilebilir. Eğer eniklerin biri ya da bir kaçı annesini herhangi bir nedenle (yetim kalma, annelerinden ilgi görememe, hasta, erken doğmuş, atılmış olma gibi) ememiyorsa biberonla veya elle beslenebilirler.

Emzirme, olağan koşullarda beş hafta kadar sürer. İlk 4 hafta için anne sütü yeterli olabilir. Bununla birlikte, annelerini emen yavruları mamalarla desteklemek yerinde olacaktır. Yavrulara, 3-4 haftalık olduklarında yarı-sulu, 6 haftalık olduklarında da kuru yemler tamamlayıcı olarak bir kaç öğünde verilebilir. Kuru yemlerin su ile ıslatılması tüketimi ve katı yemlere geçişi kolaylaştıracaktır. Böylece, enikler (a) hem mama kaplarından yemeyi öğrenmiş (b) hem de sütten kesilmeye alıştırılmış olacaklardır. Kaldı ki, bu yöntemle beslenen yavrularda, annenin süt üretimi giderek azalacağı için beslenme yetersizliğinden kaynaklanan gelişememe sorunu da olmaz.

Bir yavrunun yeni yuvasına alınmasında zamanlama büyük önem taşır. En doğrusu, yavru köpeğin 6-7. haftalar içinde yeni sahibine verilmesidir. Çünkü yavruya arzulanan beceri ve huylar bu dönemde daha kolay kazandırılabilir. Yeni sahip ve yuvanın uygun olması da kuşkusuz yavrunun geleceği için önemlidir.