Bakteriler her yerdedir ve çoğu mikroorganizmanın günlük yaşamımız üzerinde çok fazla etkisi olmasa da bazı türlerde hastalığa neden olabilir.
Bakteriler her yerdedir ve çoğu mikroorganizmanın günlük yaşamımız üzerinde çok fazla etkisi olmasa da bazı türlerde hastalığa neden olabilir. Evcil hayvanlarımız da günlük olarak bakterilere maruz kalmaktadır ve çoğu zaman bağışıklık sistemleri herhangi bir hastalık belirtisi göstermeden onunla savaşabilmektedir. Bakteriyel hastalık, bir kedinin bağışıklık sistemi zayıfladığında ve bakteriler kedinin vücudunda çoğalıp yayıldığında ortaya çıkar.
Bakterilerin kaynağı genellikle kirli su, süt ürünleri, dışkı veya az pişmiş ettir. Aynı bölgede birçok kedinin barındığı bölgelerde olan kedilerde bakteriyel enfeksiyonlar yaygındır. Yavru kedilerin, yaşlı kedilere nazaran bağışıklık sistemleri, yaşamlarının ilk dönemlerinde yetişkin kediler kadar güçlü olmadığı için hastalanma riski çok daha fazladır.
Bakteriyel enfeksiyon kapmış kedilerde genellikle sindirim bozukluğu (ishal veya kusma), ateş vardır ve kendilerini iyi hissetmedikleri için uyuşuk veya huysuzdurlar. Bu süreçte, böyle bir durum olabileceğini hissettiğiniz an kedilerinizin davranışlarını yakından takip etmeniz önemlidir çünkü kediler hastalıklarını saklamakta çok iyidirler. Bir kedinin davranışındaki küçük değişiklikler bile, altta yatan bir sorun olmadığından emin olmak için kontrol edilmesi gerekmektedir.
Kediler bazen bakteri taşıyıcısı olabilirler, yani kendileri hasta olma belirtileri göstermeseler bile onlardan mikrop kapabilirsiniz. Kedinizin bakteriyel bir enfeksiyonu olabileceğini düşünüyorsanız, veteriner hekiminizle iletişime geçmeniz yerinde olacaktır. Veterinerler tipik olarak bakteriyel enfeksiyonları antibiyotik ilaçlarla tedavi ederler ve ciddi vakalarda, susuz kalmış evcil hayvanlar için vitamin ve mineralli sıvılar gibi ek desteğe ihtiyaç duyubilirler.
